Fotoğraf da Sınıfsaldır
"Fotoğraflar yalan söylemez ama yalancılar fotoğraf çekebilir.” Lewis W. Hine
Yıllar önce sıklıkla fotoğraf paylaşımlarının yapıldığı sosyal medya hesabımı edinirken kendime şu soruları sormuştum: "Neden bu hesabı açıyorum, burada ne yapmak istiyorum, fotoğraf çekmek/paylaşmak benim için neden önemli?" Bu sorularımın kafamdaki belli olan tek yanıtı: Fotoğraflarımın nesnesi kendim olmayacağımdı. Zira etrafımda gördüğüm her şeyi fotoğraflayabilirdim ve önemli olan da bu idi. Ancak neden fotoğraf çekmek ve paylaşmak istediğimin yanıtları daha karmaşıktı. Dünya görüşüm başat belirleyici olsa da; her şeyden önce bu alanla ilgili teknik/temel bilgi ve becerileri edinmek gerekiyordu. Kurslar, atölye çalışmaları, dijital fotoğraf dergileri/ fotoğrafçıların kişisel bloglarının takibi ve okuma materyalleri ile bir miktar bu bilgileri edinmeye çalışsam da alınacak çok yol, öğrenilecek/bitmesi olanaksız çok konunun olduğunun bilincindeyim.
Sorularıma yanıt arama çabalarım sırasında ilk okuduğum andan itibaren beni derinden etkileyen ABD'li fotoğrafçı ve sosyolog olan Lewis W. Hein'ın başlığa da taşıdığım: "Fotoğraflar yalan söylemez ama yalancılar fotoğraf çekebilir." sözleri oldu. Özellikle 2000'li yıllarda dijital/sayısal fotoğrafçılıkla birlikte fotoğrafın tam gerçekliği yansıttığı tartışılır olsa da bu sözlerin içerdiği ideolojik anlam ve yaklaşım sanıyorum ki her zaman geçerli ve etkili olacaktır.
Size, özellikle bilmeyenlere kısa da olsa bu fotoğrafçıyı tanıtmak isterim. Lewis Wickes Hine’yi, daha çok gökdelen (Empire State Binası) inşaatında çalışan işçilerin fotoğraflarıyla hatırlar, biliriz. Oysa Hine fotoğrafları, sadece bunlardan ibaret değildir. O Amerika’daki göçmen ve çocuk işçiliğinin yanı sıra, işçi sınıfının acımasız koşullarda nasıl çalıştırılıp ve sömürüldüğünü belgelemiş bir sanatçıdır. Hine, 10 yıl süresince çocuk işçilerini görüntülemiş ve 1938’de çocukları koruma maddeleri içeren “Adil Çalışma Standartları Yasası”nın da çıkışında büyük bir katkısı olmuştur.
Bu kısa yazıyı ne ile uğraşırsak uğraşalım o alanla ilgili teknik bilgi/beceri ve genel bir kültür oluşturmamız gerektiğinin altını çizmekten çok "neden ve hangi amaçla" kullanmak istediğimizin de sorgulanmasının önemli olduğunu anlatabilmek için yazdım.
Aracı ne olursa olsun genel anlamda amaç; toplumsal yaşamı anlamak, her yönüyle göstermek (deprem nedeniyle çok tartışıldığı üzere acıyı estetize etmeden, acı çekenlerin duyguları üzerinden rant sağlamadan vb.) her canlı için eşit, sömürüsüz bir yaşamı istemek, bu araçları da değiştirmek ve dönüştürmek için kullanmak olmalı kanımca. Başarmak için sınıfsal bakış pusulasından şaşmamalı ve kullanabildiğimiz araçlarla sürekli mücadele etmeli. Ben yazının konusu gereği fotoğraf becerisi açısından işin 'A' basamağındayım. Bu amacı hakkıyla yerine getiren fotoğrafçıların da takipçisiyim...
*Aşığıda kısa bir biyografi sonrası eklediğim bağlantıda daha geniş çerçevede bilgi alabilir ve sanal galeride gezinebilirsiniz.
Biyografi
"Lewis Wickes Hine (26 Eylül 1874 - 3 Kasım 1940) Amerikalı fotoğrafçı. Sanayi işçileri ve göçmenlerle ilgili fotoğraflarıyla tanınan fotoğraf sanatçısı.
1874'te Oshkosh, Wisconsin'da doğdu. Babası öldükten sonra 18 yaşında çalışmak ve öğrenimi için para biriktirmek zorunda kaldı. Hine, sosyoloji öğrencisi olarak Chicago Üniversitesi, Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi'nde eğitim gördü. Daha sonra New York'ta Ethical Culture School'da öğretmenlik yaptı. 1905 yılında New York'ta Ellis Adası'nı ziyaret etti ve binlerce göçmenin yaşadıklarını fotoğrafladı.
1908 yılında Hine, Çocuk İşçiler Ulusal Komitesi fotoğrafçısı oldu ve ABD'deki çocuk işlerinin durumunu, çalışma koşullarını incelemekle görevlendirildi. Çektiği fotoğraflarla henüz oyun yaşında olan çocuk işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını resmederek, haklarında ayrıntılı bir rapor hazırladı.
I. Dünya Savaşı sonlarına doğru Kızlıhaç Örgütü'yle birlikte Avrupa'da çalıştı. Özellikle Balkanlar'da çocuklarla ilgili fotoğraflar çekti. New York'a döndükten sonra Empire State Binası'nın yapım aşamasını belgeledi. Hine fotoğraf çekebilmek için tehlikeli pozisyonlarda, yapının demir ve çelik iskelesinde caddede asılı kalarak en iyi fotoğrafı çekmek için uğraştı."(1)
Kaynak: https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Lewis_Hine (Fotoğraflar da aynı kaynaktan alınmıştır)
Addie Card: Vermont Eyaletinin North Pownal kasabasında bulunan pamuklu dokuma fabrikasında çalışan 12 yaşındaki çocuk işçi (Şubat 1910)
10 yaşında bir çocuk işçi, 1910
Indiana'da gece yarısında cam işçileriı, Indiana: New York'ta bulunan Ulusal Çocuk İşçi Komitesi için Lewis W. Hine'nın hazırladığı Birleşik Devletler'de cam ve şişe fabrikalarında çocuk işçileri adlı fotoğraf serisinden)
Polonyalı bir göçmen ailesi, 1909 yılında Baltimore yakınlarında bir tarlada çalışırken. Fotoğraf sonradan renklendirilmiştir.
Mükemmel bir yazı ve tamamlayıcı görseller. Yürekten kutluyorum.
YanıtlaSil
YanıtlaSilbir konuda insanın merakını ne kadar fazla ise o konuda yeteneğini paralel bir şekilde gelişir. Kurslara ne bileyim pahalı makinalara takılmamak lazım. Sizinde dediğiniz gibi bunu neden yapıyorum sorusuna doğru cevaba ulaşıp o doğrultuda hareket etmek lazım.
Camera obscura nın icadından bugüne kadar geçen süreçte her fotoğrafçı yaşadığı dönemin imkanlarını kullanarak yine yaşadığı dönemin gündemini belgelemek amacındaydı ki bunu çok iyi yaptılar zannımca.
Lewi w. Hine yazınızda belitttiğini gibi emperi statr inşaasında işçileri çektiği gibi
Yada Kevin Carter'ın Afrikadaki açlığı belgelemesi gibi. Yada Steve Mccruy'in körfez bölge sığınmacıları belgelemesi gibi
Yada Ara Güler'in savaştan çıkmış bir ülkenin gündelik hayatını belgelemesi gibi bu böyle uzayıp gider.
Günümüzde ise bu durum çok farklı bir hale dönüştü, tabi bu konuda teknoloji faktörünüde unutmamak lazım. Herkesin akıllı telefonlarla bile çok kolay bir şekilde fotoğraf çekebildiği bir dönemde bu işi hakkıyla yapan insanların maalesef değeri bilinmiyor.
Çok iyi bir yazı olmuş. Eline sağlık.
YanıtlaSil